Çocuk Felci (Poliomyelit): Teşhis, Tedavi ve Korunma Yöntemleri
İnsan vücudu, çocukluk çağına girişle birlikte çok sayıda çevresel etkenle ilk defa temas eder. Bu nedenle vücudun daha önce karşılaşmadığı pek çok mikroorganizmanın vücut dokularıyla ve bağışıklık sistemi ile teması sonucunda hastalıklar meydana gelebilir. Çocukluk çağı enfeksiyon hastalıkları olarak da bilinen bu sağlık sorunları genellikle ateş ve cilt döküntüsü gibi belirtilerle kendini gösterir ve sıklıkla yaşam boyu bağışıklık bırakarak iyileşir. Bununla birlikte bazı hastalıklar kalıcı sorunlar bırakabileceğinden henüz çocukluk çağındayken aşılama yapılarak önlenmesi çok önemlidir. Kalıcı hasar bırakabilen çocukluk dönemi hastalıklardan bir tanesi de çocuk felcidir.
İçindekiler
- Çocuk Felci Nedir?
- Çocuk Felci Neden Olur?
- Çocuk Felci Hangi Belirtilere Yol Açar?
- Çocuk Felci Tanısı Nasıl Konur?
- Çocuk Felci Tedavisinde Neler Yapılır?
- Çocuk Felcinden Korunma Yöntemleri
- Dünyada ve Türkiye'de Çocuk Felci Durumu
- Gelecek Perspektifleri ve Öneriler
Çocuk Felci Nedir?
Çocuk felci hastalığı veya poliomyelit, poliovirüs adı verilen ve kontamine su veya gıdaların tüketimi ile bulaşabilen virüslerle ortaya çıkan, vücudun çeşitli yerlerinde sinir hücrelerinin tahrip olmasına bağlı felç gelişimi ile kendini gösteren, şiddetli tablolarda hayatı tehdit edebilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık ilk bulaş sonrasında ishal, karın ağrısı ve ateş gibi bağırsak iltihabı (gastroenterit) benzeri belirtilerle ortaya çıksa da virüsün sinir köklerine yayılım göstermesi sonucu kalıcı nörolojik sorunlar gelişmesine neden olabilir.
Poliovirüs, Enterovirüs cinsine ait, pozitif polariteli tek sarmallı RNA virüsüdür. Üç farklı serotipi bulunur (P1, P2, P3) ve her biri farklı antijenik özelliklere sahiptir. Tip 1 virüsü en sık salgınlardan sorumlu olan tiptir.
Çocukluk döneminde görülen enfeksiyon hastalıklarının önemli bir kısmı virüs enfeksiyonları nedeniyle ortaya çıkar. Virüs enfeksiyonlarının önemli bir kısmı kontamine gıda, hava veya damlacık yoluyla bulaşma eğiliminde olduğu için kreş ve okul gibi toplu yaşam alanlarında hızla bulaşabilir ve salgınlara neden olabilir. Bu nedenle bahsedilen enfeksiyon hastalıklarına yönelik aşı çalışmaları başlatılmış ve etkili aşılar üretilerek ülkelerin rutin aşı programlarına uygulanmıştır. Hastalığın, kişinin tüm hayatını etkileyecek derecede ciddi sağlık problemlerine yol açabilmesi nedeniyle, çocuk felciyle mücadelede önemli bilimsel çalışmalara imza atılmış ve hastalığın kontrolü için yoğun çaba sarf edilmiştir.
Uzun yıllardır devam eden başarılı aşı programları sayesinde çocukluk çağı enfeksiyonlarının önemli bir bölümü aşı programı uygulayan dünya ülkelerinde görülmemektedir. Ülkemizde de dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi uzun yıllardır çocuk felci vakasına rastlanamamıştır. Bununla birlikte, bazı Asya ve Afrika ülkelerinde çocuk felci salgınlarının devam ettiği bilindiğinden bu hastalıkla mücadeleye devam edilmesi son derece önemlidir.
Çocuk Felci Neden Olur?
Çocuk felcinin en önemli bulaşma yolu dışkı ile kontamine olan gıda ve su ürünlerinin tüketimidir. Bu nedenle hijyen şartlarının zayıf olduğu ortamlarda yaşayan kişilerde polio virüs salgınları sık görülebilir. Polio virüsü taşıdığı halde hastalık semptomu göstermeyen kişiler de virüsü başkalarına bulaştırabilir. Aynı evde yaşayan bireylerden polio virüsü taşıyıcısı olan kişilerle ev ortamı içinde temas halinde olanlar polio virüs kapabilir.
Poliovirüs Bulaşma Yolları:
- Fekal-oral yol (en sık bulaşma yolu)
- Kontamine su kaynakları
- Kontamine gıda maddeleri
- Hijyenik olmayan tuvalet koşulları
- Asemptomatik taşıyıcılar
- Solunum sekresyonları (daha nadir)
- Direkt kişiden kişiye temas
Çocuk Felci Hangi Belirtilere Yol Açar?
Asemptomatik Enfeksiyon
Poliovirüs ile enfekte olan kişilerin yaklaşık %70-75'inde herhangi bir belirti görülmez. Bu kişiler farkında olmadan virüsü başkalarına bulaştırabilirler ve toplumda hastalığın yayılmasında önemli rol oynarlar.
Non-paralitik Polio (Abortif Polio)
Polio virüsü çocuklarda kontamine gıdaların ağız yoluyla alınması sonucu sindirim sistemine geçiş yapar ve 7 ile 10 gün içinde ortaya çıkan aşağıdaki belirtilerin eşlik ettiği non-paralitik polio tablosuna neden olur:
Non-paralitik Polio Belirtileri:
- Ateş (38-39°C)
- Boğaz ağrısı ve farenjit
- Halsizlik-yorgunluk, yaygın kas ağrısı
- Bulantı-kusma
- Karın ağrısı ve ishal
- Baş ağrısı
- İştahsızlık
- Boyun tutulması
Bu tabloda hastalık kendi kendini sınırlayıcı özellik gösterir ve birkaç gün içinde semptomların tamamen gerilemesiyle düzelir. Bununla birlikte hastalanan vakaların küçük bir bölümünde virüs sinir hücrelerine geçiş gösterir ve beyin-omurilik seviyesinde sinir dokularında tahribata yol açarak paralitik polio tablosuna neden olur.
Paralitik Polio
Paralitik polio durumunda aşağıdaki belirtiler görülebilir:
Paralitik Polio Belirtileri:
- Vücudun çeşitli bölgelerinde his kaybı
- Karıncalanma, uyuşma veya elektriklenme hissi
- Vücudun çeşitli bölgelerinde güç kaybı
- Hareket kaybı (paralizi)
- Kaslarda aşırı hassasiyet ve spazmlar
- Menenjit gelişmesine bağlı yüksek ateş
- Ense sertliği
- Bilinç bulanıklığı
- Epileptik nöbet
- Solunum kaslarının tutulumuna bağlı solunum yetmezliği
Paralitik polio durumunda gelişen nörolojik semptomlar hayat boyu kalıcı olabilir. Solunum kasları gibi hayati derecede önemli kas gruplarının etkilendiği hallerde hastalık hayati tehlike oluşturabilir. Paralitik polio geçiren çocukların bir kısmında hastalık belirtilerinin zayıflamasıyla birlikte 15 ile 40 yıl sonra çağında kas ağrıları, kas güçsüzlüğü veya hareket kaybı ile seyreden post-polio sendromu tablosu ortaya çıkabilir.
Çocuk Felci Tanısı Nasıl Konur?
Çocuk felci tanısı hastalığın klinik belirti ve bulgularına göre hekim değerlendirmesi ile konulabilir. Bunun yanında hastanın vücut sıvılarında, kanında veya beyin-omurilik sıvısında (BOS) poliovirüsün varlığının gösterilmesi tanıya yardımcıdır. Nörolojik semptomlarla seyreden ve menenjit benzeri enfeksiyon hastalıklarına neden olan diğer etkenlerin tanıdan dışlanması için hastaların kan ve vücut sıvısı örneklerinden kültür tetkiklerinin yapılması, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntülemelerinin yapılması gerekebilir.
Felç gelişimi, asimetrik kas güçsüzlüğü, ateş ve meninks irritasyon bulgularının birlikteliği ile klinik tanı konulabilir.
Dışkı, boğaz sürüntüsü, BOS örneklerinde virüs izolasyonu, PCR ile viral RNA tespiti, serolojik testler ile antikor araştırması.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile spinal kord ön boynuz hücrelerinde hasar tespiti, elektromiyografi (EMG) ile kas tutulumunun değerlendirilmesi.
Çocuk Felci Tedavisinde Neler Yapılır?
Halihazırdaki klinik uygulamada, çocuk felci enfeksiyonuna yönelik kullanılabilecek herhangi bir spesifik antiviral tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Non-paralitik polio enfeksiyonu durumunda yaklaşım sıklıkla hastanın destek tedavisi ile yönetilmesi ve hastalığın kendiliğinden gerilemesinin takip edilmesidir. Paralitik polioda ise nörolojik belirtilere yönelik semptomatik tedaviyle birlikte kaslardaki güç kayıplarına yönelik fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Solunum kaslarının etkilendiği ciddi vakalarda ise solunum desteğinin sağlanması gerekebilir.
Tedavi Yaklaşımları:
- Semptomatik tedavi (ateş düşürücüler, ağrı kesiciler)
- Yatak istirahati
- Yeterli sıvı alımının sağlanması
- Solunum desteği (mekanik ventilasyon)
- Fizik tedavi ve rehabilitasyon
- Mesleki terapi
- Ortez ve destek cihazları
- Kas spazmları için kas gevşeticiler
- Psikolojik destek
Çocuk Felcinden Korunma Yöntemleri
Çocuk felci enfeksiyonu ile mücadelede temel yöntem aşılamadır. Geçmişten bu yana yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde polio virüs enfeksiyonuna yönelik iki farklı aşı geliştirilmiştir. Salk aşısı olarak da bilinen inaktif polio aşısı (IPA) cilt altına sistemik olarak uygulanan bir aşı olup virüse karşı antikor üretiminin başlatılmasını sağlar. Hastalık yapma özelliğini kaybetmiş virüs partikülleri kullanıldığından IPA uygulaması sonrası hastalarda çocuk felcinin gelişmesi beklenmez ancak aşı sonrası antikor üretimi zayıftır.
"Aşılama, çocuk felci ile mücadelenin en etkili ve güvenilir yoludur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, genişletilmiş bağışıklama programları sayesinde 1988'den bu yana çocuk felci vakalarında %99.9'dan fazla azalma sağlanmıştır."
Diğer polio aşısı, Sabin aşı olarak da bilinen oral polio aşısıdır (OPA). Ağza damlatma yoluyla uygulanan aşı mide-bağırsak sistemi boyunca antikor üretimini başlatarak virüsün bulaşma yolunda elimine edilmesini hedefler. Daha etkili antikor üretimi sağladığından etkinliği yüksek olmakla birlikte, zayıflatılmış virüs partiküllerinin kullanıldığı canlı aşı olduğundan, aşı sonrası enfeksiyon gelişme riski barındırır. Ülkelerde uygulanan aşı takvimlerinde IPA ve OPA farklı tarihlerde sinerjik etki oluşturacak şekilde birlikte kullanılır.
Avantajları: Güvenli, immün yetmezlikli kişilerde kullanılabilir, aşı ilişkili paralitik polio riski yok
Dezavantajları: Mukozal bağışıklık zayıf, enjeksiyon gerektirir, maliyeti yüksek
Avantajları: Güçlü mukozal bağışıklık, kolay uygulama, düşük maliyet, toplumsal bağışıklığı güçlendirir
Dezavantajları: Aşı ilişkili paralitik polio riski, immün yetmezlikli kişilerde kullanılamaz
Dünyada ve Türkiye'de Çocuk Felci Durumu
Ülkemizde de doğumla beraber başlanan aşı takviminde ikinci, dördüncü, altıncı ve on sekizinci aylar ile iki yaş dönemlerinde polio aşısı rutin olarak uygulanır. IPA, diğer çocukluk çağı hastalıkları ile mücadele edebilmek için geliştirilmiş olan aşılarla kombine edilerek uygulanır. Altıncı ve on sekizinci aylarda IPA'nın yanında OPA da bağışıklık sistemi yetmezliği olmayan çocuklara uygulanır. Aşı uygulamalarının düzenli ve başarıyla uygulanması sayesinde ülkemizde ve dünyanın gelişmiş pek çok ülkesinde çocuk felci vakalarına uzun süredir rastlanmamaktadır.
Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi'nin 2002 yılında "poliodan arındırılmış" olarak sertifikalandırdığı ülkeler arasındadır. Son yerli polio vakası 1998 yılında görülmüştür.
Toplumun önemli bir kısmının bu hastalığa karşı bağışıklık geliştirmesi sayesinde virüs çoğalma imkânı bulamamakta ve gıda ürünlerini kontamine edememektedir. Bu sayede salgınların gelişmesi önlenerek paralitik polio tablolarının gelişiminin önüne geçilebilmektedir. Ancak, bazı Asya ve Afrika ülkelerinde aşı çalışmalarının yetersiz kalması ve yaşam alanlarında hijyen sağlamanın ekonomik sebeplerden dolayı zor olması gibi durumlar nedeniyle polio virüs salgınları görülebilmektedir.
Gelecek Perspektifleri ve Öneriler
Aşı çalışmalarının aksadığı koşullarda ülkemizde veya diğer ülkelerde çocuk felci enfeksiyonlarının yeniden görülebilme ihtimali bulunmaktadır. Bu bakımdan aşı çalışmalarına eskiden olduğu, düzenli ve etkili şekilde devamlılık göstermek halk sağlığının korunması ve çocuk sağlığının geliştirilmesi için son derece önemlidir.
Küresel Polio Eradikasyon Girişimi Stratejileri:
- Rutin aşılama kapsayıcılığının artırılması
- Ek aşılama kampanyalarının sürdürülmesi
- Hassas populasyonların tespiti ve müdahalesi
- Sürveyans sistemlerinin güçlendirilmesi
- Laboratuvar kapasitelerinin artırılması
- Toplum katılımının ve farkındalığın artırılması
- Yeni aşı teknolojilerinin geliştirilmesi
- Uluslararası işbirliğinin sürdürülmesi
"Çocuk felci mücadelesi, modern tıbbın en büyük başarı hikayelerinden biridir. Ancak son düzlükteyiz ve küresel eradikasyon için son kilometre taşlarını aşmamız gerekiyor. Her çocuğun aşılanma hakkı vardır ve bu hakkı korumak hepimizin sorumluluğudur."
Sonuç olarak, çocuk felci ciddi sekeller bırakabilen ve önlenebilir bir hastalıktır. Aşılama programlarının düzenli uygulanması, hijyen koşullarının iyileştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması ile bu hastalığın tamamen ortadan kaldırılması mümkündür. Sağlık çalışanları, aileler ve toplumun tüm kesimlerinin işbirliği içinde çalışması, çocuklarımızı çocuk felcinden korumanın en etkili yoludur.